Bugün İpek tam 16 günlük oldu. Göbeği 14.günde düştü ve sonunda 25 Mart tarihinde suyla tanıştı. Bir haftadır gün aşırı sarılık takibi için doktora gidiyordu. Ben her ne kadar hastane ortamına sokmaktan tedirgin olsam da sarılığı tedavi sınırına yakın olduğu için doktoru takip istedi. Neyse ki fototerapiye gerek kalmadan düşmeye başladı. Gerek kalsa bile aslında, bu durum çok da vahim bir şey değil. Toplamda 6 kere topuk kanı vererek topukları kevgire döndü diye üzüldüm sadece. İlk alındığı zamanlar o ağlayınca ben de ağlıyordum ama bir süre sonra bağışıklık kazandım, gittikçe rahatladım.
Bade’yle emzirme serüvenimizin oldukça kısa sürdüğünden bahsetmiştim. İpek’i gündüz ve gece fark etmeksizin iki saatte bir emziriyorum. İkinci kez anne olsam da bu durum benim için yeni bir şey. Mutluluk verici olduğu halde biraz da yorucu olduğunu itiraf edeyim. Emzirme konusunda deneyimli anneler bu durumun zamanla düzene gireceğini, göğüslerin o kadar acımayacağını ve emzirme süresinin gittikçe azalacağını söylüyorlar. Bakalım göreceğiz:)
Peki ben nasılım? Aslında çok iyi değilim. Lohusalıktan hiç hoşlanmıyorum ne yalan söyleyeyim. Hassas, alıngan, sinirli ve bunalmış oluyorum. Bade’ye nazaran daha iyiyim aslında, hafta sonu eşimle yemek ve kahve kaçamağı bile yaptık. Her gün 10 dakika bile olsa dışarı çıkmaya gayret ediyorum. Bir markete girip çıkmak bile inanın bu dönemde kafa dağıtıyor.
Gelelim bir annenin aynaya baktığında moralini en çok etkileyen ikinci duruma: Kilo ve doğum sonrası deformasyon. Hamileliğimde 12 kg. aldım ve doğum sonrası tartıldığımda 6 kg’nun gittiğini gördüm. Geriye 6 kg. kalmıştı. Sezaryenden dolayı 6 hafta spor yasak olduğu ve emzirdiğim için bu konuda kısa sürede bir şey yapamam diye düşündüm ama tatlıyı kesip, az ama sık beslenip, bol su içince 2 haftada 2 kg. daha verdim. Tabii bunda emzirmenin kalori yaktığı gerçeği de var. Kotlarımın hepsine girebiliyor ama dikişten dolayı şu anda düğmeleri kapatamıyorum. Hamilelik boyunca zaten en çok özlediğim şey beli lastikli olmayan kot giymekti. Giyer giymez sanki hiç kot giymemiş gibi fotoğraf çektirmeyi düşünüyorum:) Tabii her şey tartıda gördüğümüz kilo değil. İki sene içinde iki sezaryen geçirdiğim için karın bölgemin toparlanmaya ihtiyacı var ve bunun için ayrı bir program uygulamayı düşünüyorum. Bu konuda birçok soru geldiği için programı uygulamaya başlayınca gelişmeyle birlikte paylaşacağım;) Daha önce toparladım, neden tekrar olmasın?
Bade’nin kardeşe tepkisi şimdilik korktuğum kadar kötü olmadı. Tabii kardeşi geldiğinden beri anneanne, babanne, dede ve baba tarafından oyalanıyor. Parka bahçeye gidiyor. Kardeşini öpüyor, elini ve başını okşuyor ama İpek ağlamaya başladığı zaman çok sinirleniyor ve “İpek lütfen ağlama, sus, ne olur. Maç izliyorum, gol atacağım” diyor. (Babasıyla maç izlemeyi seviyor da) Aslında gerçek tepkisini üçümüz evde yalnız kalınca öğreneceğiz. Tabii tam 2 yaş döneminde aileye yeni bir birey katıldığı için durumumuz ekstra hassas ve bu durumda sabırlı davranmaya çalışıyorum. Sabahları İpek ağladığı için biraz daha erken kalkmaya başladı. Gece, İpek Bade’yi uyandırmasın diye İpek gak dediği an, kucağıma alıyorum. Bakalım bu denge de oturacak elbette.
Bizden haberler bu kadar şimdilik. Yazmaya devam edeceğim. Şimdi İpek uyurken benim de dinlenmem lazım.