Deniz İpek’e kavuştuk!

Bitmeyecekmiş gibi gelen 9 ay bitti ve 40+2’de benim hissetmediğim sancılarla birlikte 11 Mart Salı günü sabah 7’de hastaneye (Central Hospital) vardık. Ben biraz gergindim doğal olarak ama bu sefer ameliyat ve sonrasında olacakları bildiğim için daha hazırlıklıydım. Hatta daha önce düşünmediğim detayları bile atlamadım (makyaj malzemesi gibi kendimi iyi hissettirecek kişisel eşyalarım). Hastaneye gelir gelmez odama alındım ve rutin hazırlıklar başladı. Sezaryen öncesinde fazla kişiyi  istemediğim için yanımda eşim, annem ve fotoğraf çeken dayım vardı. Sezaryenden önce anestezi uzmanı -ki neredeyse doktor kadar önemli ehil ellerde olmak- bana birkaç rutin soru sordu ve ameliyat hakkında beni bilgilendirdi. Bu durum çok hoşuma gitti çünkü ben ameliyattan ziyade anesteziden çekinirim. 8’i 10 geçe ameliyathaneye alındım, hazırlıklar yapılırken çok sakindim hatta gözümde lens olmadığı için kısmen görebilsem de sağı solu inceliyor ve muhabbet etmeye çalışıyordum. En son hatırladığım “Şimdi uyuyorsun” demeleri oldu. Gerçi ben 5-10 saniye kadar uyumadım, o anda ne olur başlamasınlar diye dua ediyordum:) Uyandığımda ameliyathanenin kenarına park etmiş halde tavana bakıyordum. Park etmiş diyorum çünkü yanımdan insanlar koşturarak geçiyordu ve diğer ameliyat için ameliyathane hazırlanıyordu. Tabii ben var gücümle kızımın yanına gidebilmek için kendime gelmeye çalışıyorum ama ne mümkün:) Arka arkaya 10 tekila içmiş gibi hissediyordum. Bir süre sonra sedye hareket etmeye başladı ve ben ameliyat 1,5 saat sürdüğü için endişeyle bekleyen annemin eşimin ve en önemlisi ben odaya girene kadar sakinleştirilemeyen kızım Deniz İpek’in yanına alındım. Deniz İpek, yıkanıp giydirildikten sonra odada uzun bir süre ağlamış, bunu duyunca çok üzüldüm ve doğar doğmaz anneyle bebeğin ten tene temas ettirilmesinin önemini bir kez daha anladım.

Veee güzel kızımla buluştuk. O kadar güzeldi ki ona bakıp kaldım. Aynen Bade’de ne hissettiysem tekrar, büyük bir mutlulukla hissettim. Hemşire hemen emzirmem için gerekli pozisyonu almamı sağladı ve şükürler olsun ki sütüm hemen geldi ve İpek (babası Deniz ismini de istedi ama tabii benim dediğim gibi İpek ismini kullanıyoruz) hemen emmeye başladı. İlk emzirmemizden sonra büyük bir mutluluk duydum ve çeneme vurdu. Kendime geldikçe konuşuyordum. Ameliyattan 8 saat sonra hemşirenin yardımıyla ilk turumu attım. Kalkmam düşündüğümden daha kolay oldu. İlk sezaryenden sonra epey zorlanmıştım, başım dönmüştü. Daha sonra da pek yatmadım diyebilirim. Oturarak emzirmek daha kolay geldi çünkü dikişlerimden dolayı yatakta rahat hareket edemiyordum. İlk gün yemek vermeyeceklerini düşünmüştüm ama çorba ve komposto gelince sanki  pizza getirmişler gibi sevindim. Bu serumların tok tutması gerekmiyor muydu?

İkinci gün, Central Hospital’da ameliyathaneye fotoğrafçı almadıkları için sevgili Alev’le ilk aile çekimimizi yaptık. Bade doğduğunda yanımızda o vardı ve bugün salonumuzun baş köşesinde duran fotoğraflar ona ait. Şimdi yeni albümüzü dört gözle bekliyorum.

Bugün 7.günümüz ve yeni hayatımıza alışmaya çalışıyorum. Dikişlerim ilk sezaryene göre daha iyi ve daha çabuk ayağa kalktım. Bade’nin tepkisi, o kadar spor yaptın sonuç ne oldu, ilk günler nasıl geçiyor gibi soruların cevapları için hem kendi kafamı boşaltmak hem de benim gibi aynı süreçlerden geçmiş/geçen/geçecek insanlara biraz moral olsun diye “40 Days of Lohusa” yazı dizime devam edeceğim efenim:)

Image

 

6 thoughts on “Deniz İpek’e kavuştuk!

  1. Esraaa Merhaba,
    İpek’e sağlıcakla kavuşmanıza çok sevindim.. Biraz yorucu da olsa güzel günler sizi bekliyor 🙂
    Vakit buldukça buraya bir şeyler yazman hem seni rahatlatabilir hem de benim gibi merak edenler için iyi olur :))
    Badeye, İpeke, sana koocaman sevgiler & güzel haberlerinin devamını bekliyoruz.

  2. İyi haberlerle dönmeniz beni çok çok mutlu etti 🙂 Yazılarının devamını bekliyorummm…

Leave a reply to editormommy Cancel reply